Gayrimenkul yatırım ortaklıkları (GYO) önemli bir sermaye piyasası kuruluşudur. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de GYO’lara yönelik vergisel avantajlar bulunmaktadır. İstisnanın amacı, sermaye piyasası enstrümanlarının geliştirilmesi yoluyla küçük yatırımcıların tasarrufları ile büyük nitelikteki projelere yatırım yapma imkânı sağlanmasıdır. Vergisel avantajlardan faydalanabilmek dünyada çeşitli şartlara tabi tutulmuş iken, ülkemizde 1992 yılında Kurumlar Vergisi Kanunu’na ilk girdiği haliyle herhangi bir şarta bağlı olmaksızın gayrimenkul yatırım ortaklıklarının tüm kazançlarının vergiden istisna tutulması şeklinde uygulanmaktadır. Sermaye piyasaları durağan piyasalar olmayıp dünya ekonomik sisteminin gelişimine paralel olarak sermaye piyasası kurumları çeşitliliği, enstrüman ve portföy zenginliği sürekli olarak artmaktadır. Ülkemiz Gelir İdaresi, bu gelişmelere bağlı olarak ekonomi ve maliye politikası olarak hangi alanlara vergi teşviki sağlanması gerekli olduğu gibi hususları değerlendirerek bütüncül bir anlayışla gayrimenkul yatırım ortaklıklarının vergi istisnasının şartlarını düzenlemek yerine, yeni portföy enstrümanları kullananları istisna kapsamı dışında çıkarmaya çalışmaktadır. Bu makalede, mevcut durum analiz edilerek, gayrimenkul yatırım ortaklıklarının kurumlar vergisi istisnasının hangi şartlara bağlı olarak dizayn edilebileceği hakkında öneriler tartışılmıştır.
Real estate investment trusts (REITs) are an important capital market institution. As in the rest of the world, there are tax advantages for REITs in our country as well. The purpose of the exception is to enable small investors to invest in large projects with their savings through the development of capital market instruments. While being able to benefit from tax advantages has been subject to various conditions in the world, in our country it is applied in the form of exempting all earnings of real estate investment trusts from tax, without any conditions, as it was first entered into the Corporate Tax Law in 1992. Capital markets are not static markets, but in parallel with the development of the world economic system, the diversity of capital market institutions, instrument and portfolio richness is constantly increasing. Depending on these developments, our country’s Revenue Administration tries to exclude those who use new portfolio instruments from the scope of exemption, instead of regulating the tax exemption conditions of real estate investment trusts with a holistic approach by evaluating issues such as which areas to provide tax incentives in terms of economy and fiscal policy. In this article, the current situation is analyzed and suggestions about the conditions under which the corporate tax exemption of real estate investment trusts can be designed are discussed.