Katma değer vergisiyle tanıştığımız yılları bizzat yaşayanlarımız, “bir alışveriş bir fiş” sloganını televizyondan anımsayacaktır. “Televizyondan” diyorum, çünkü başına toplanılıp seyredilen “bir adet” televizyon dışında evlerimizde başkaca “sihirli kutu” yoktu, olasılıkla. Nüfusun çoğunluğu için böyleydi en azından.
İşte o yıllar, “çılgınca” fiş toplanan ve bu sayede vergi iadesinden yararlanarak, ödediğimiz vergiyi, coşkuyla geri almanın dayanılmaz hazzını yaşadığımız yıllardı. “Çılgınca” idi, çünkü her zaman harcadığımız kadar belge biriktiremeyince, komşudan kahve ister gibi fiş toplardık; kan ter içinde kalarak..
Neydi mesele? Belge düzeni sağlanmaya çalışılıyordu. Katma değer vergisi bir emanetçilik niteliği taşıdığından, tüketiciden alınan verginin hazineye intikali için belge düzenlenmesi şarttı. Yaygın tüketim alanlarında da yazar kasa kullanılmakta olduğu için, vatandaşlar olarak biz, birer tahsildar gibi görev ifa etmekteydik.
Yıllar geçti. Teknoloji inanılmaz hızlı ilerledi. Televizyonlarımız hem kanal hem renk hem de adet olarak çoğaldıkça çoğaldı. Kredi kartı bir ideal ve hatta bir başka “çılgınlık” oldu. POS cihazlarıyla tanıştık. Kamu idaresi yenilendi, değişti, gelişti. Yükümlülerini daha hızlı ve etkin takip edebilir oldu. Hülasa, tüketicinin vergi iadesi alma süreci de misyonunu tamamlayarak “bir alışveriş bir fiş” dönemi de kapandı. Peki böyle midir(?).Aslında kanaatim pek böyle değil; kronolojik anlatı böyle yapılabilirse de.
Malumunuz, önceki yazımızda kayıtdışına değinmiştik. Kayıtdışından ne anlaşılması gerektiğine dair uzun anlatılarla da yormamıştık sizi. Yine yormayacağız. Ancak görünen o ki, süregelen kayıtdışı sorunu “ bir alışveriş bir fiş” sloganını daha büyük bir slogana dönüştürmeyi gerektirmekte..Dedikodu bitmez bir çok alanda. “Ücretliye vergi iadesinin bütçe açısından yarattığı etki nedeniyle IMF tarafından kaldırılması istendi” denmişti o zamanlar. Biz haberlerin yalancısıyız. Lâkin tüketiciye ödenen vergi iadesinin kalkması bütçemize ne kazandırdı; şahsen algılayabildiğim bir mevzuu olamadı bugüne değin; kıyaslanamayacak fazlası hayali ihracatla; yersiz teşviklerle; suiistimal edilen vergi kolaylıklarıyla “buharlaşmış”ken(!).
Bugün teknoloji sayesinde, sevindirici bir şekilde, sokaktaki tüketici-tüccar ilişkisinde belge sorunu olmamasına karşın, gerek gayri safi milli hasıla hesaplarına resmen alınamayan gerekse dolayısıyla vergi dışı kalan kazanımların varlığı konuşuluyorsa, “BİR ALIŞVERİŞ BİR FİŞ” sloganı nitelik değiştirmiş olsa da “mer’i”dir. Slogan önerisi mi? Ben bulamadım. Yardımlarınızı bekliyorum.