TARİH ARALIĞI

Başlangıç Tarihi
Seç
Bitiş Tarihi
Seç

ARANACAK KRİTER

Kriter Seçin
Makale Başlığında

ARANACAK KELİME

Örnek “vergi mevzuatı”

27.12.2018

2019’UNCU YAŞIMIZA GİRERKEN

Evrenin dünya noktasında, yakın tarihe tanıklık ile bildiğimiz kadarıyla 2018 yaşı geride bırakarak 2019’uncu yaşımıza giriyoruz hep birlikte.

İnsanlığın daha çok kendine dair öncelikleri genellikle kendine dair farkındalıkları öne çıkarıyor. Oysa evrenin tümüne dikkatle baktığında insan, varoluşundan ve idrak edebildiğinden çok zamanlar öncesine giden bir geçmişin üzerine yerleşik olduğunu algılaması zor görünmüyor.

Bu yazıyı okurken kendi yaşınızı, geçmişinizi, deneyimlerinizi, çabalarınızı, sevinçli ve hüzünlü anlarınızı bir ekranda izlercesine düşünün mümkünse..Çok alışıldık bir betimleme ise de tekrarı her daim anlamlı olan bir yargımız vardır, o geliverecektir aklınıza: NE DE HIZLI GEÇMİŞ! HİÇ BİR ŞEY ANLAMADIK! HİÇ BİR ŞEYE DEĞMİYOR..

İşte bireysel algımızda daha çok benliğimize dönük şaşkınlık içeren bakışımız geçen zaman karşısında, evren için çok daha şaşırtıcı değil midir?

Yaşamın en dar alanını oluşturan bireysel etkinlik alanımız, çoğu kere hemen her şeyin kontrolü elimizdeymiş duygusu verirken, evrensel genişliğe baktığımızda çoğu şeyin kontrolümüz içinde olmadığının delillerini görürüz.

İnsanoğlunun sonuçlarını evrensel genişlikte düşünmeden yaptığı eylemler, affınıza sığınarak kullanmak istediğim ifadeyle “hoyrat işler”, bir çok olağan dengeyi bozduktan sonra kara kara düşündüğü noktada yaptığı en kolay şey, sorumlusu olduğu bir çok kötü durumu kendi dışında bir takdir alanına bırakıp kendiyle yüzleşmekten kaçınmasıdır. Dar kapsamlı düşünce alanında her şeyin kontrolünü sağlayabileceği iddiasıyla dengeleri bozan insanoğlu, bozgun karşısında kontrolü nasıl kaybettiğini gördüğünde de kendiyle hesaplaşmak yerine kendi dışında takdir kullanıldığı yaklaşımıyla teselli bulmayı yeğler. Oysa takdir, tedbirin insanoğlu eliyle kullanılmasına göre irade kullanmaktadır. O nedenle bize düşen, en dar nitelikli kararlar alırken dahi evrensel yansımalarını hesaplamak, vicdanımızı yoklayarak hareket etme gereğini gözetmektir.

Evren bir matematik düzen içermekte.. Yaşamın tüm alanlarında hemen bir çok şey sayılarla tanımlanabilmekte.. Saat zamanı sayılarla göstermekte.. Ömür bir sayısal/rakamsal değeri temsil etmekte… Yıllar birer rakam.. Dolayısıyla matematik aykırılığın belirlenebildiği her şey gerçekte bir risk içermektedir. İşte insanın kendi dışındaki varlık bütününü anlaması için de matematiksel bakış açısını egemen kılması gerekmekte.. Eğer “matematik mantık” şeklinde betimleyebileceğimiz bir algı düzlemini esas alırsak tüm düzen içindeki yerimizi, yükümlülüklerimizi, irademizin sınırlarını algılamanın çok da karmaşık olmadığını görebiliriz. Bu farkındalık ise evrenin dünya dediğimiz noktasında sürdürdüğümüz yaşamı daha değerli, onurlu, vicdanlı, nitelikli ve emanet odaklı sürdürmemizi sağlar.

Bu yazının vergiyle, vergi sorunları ile ilgisi nedir? Sorusu ve eleştirisi geliştiren değerli okuyucularımız için naçiz mesajımız şudur: Vergi vicdan odaklıdır, vergi adalet odaklıdır, vergi eşitlik odaklıdır, vergi hukuk odaklıdır, vergi hülasa İNSAN odaklıdır. Bizler evrenin mucizevi görüntüsü karşısında ve içinde durduğumuz dünya düzleminde vergi ve vergiyle ilişkili konuları kurallaştırırken, okurken, konuşurken de en geniş düzlemde matematiksel davranışsal yansımalarını dikkate aldığımızda inanıyoruz ki verginin odağında yer alan nitelikli kavramlara dair amaç kendiliğinden gerçekleşecektir.

Kontrol edebildiklerimize dair kötü tasarruflarımızın kontrol edemeyeceğimiz büyüklükte problemler yaratabileceğini gözeterek insanlığın vicdanını yarıştıracağı bir yıl diliyoruz. Unutmayın: 2019’uncu yaşını kutladığımız, bildiğimiz bu süreç, 2500’üncü kutlamasını yaşarken bizim şu anda varolan TAMAMIMIZ burda (maddesel olarak bulunduğumuz noktada) OLMAYACAĞIZ…