TARİH ARALIĞI

Başlangıç Tarihi
Seç
Bitiş Tarihi
Seç

ARANACAK KRİTER

Kriter Seçin
Makale Başlığında

ARANACAK KELİME

Örnek “vergi mevzuatı”

25.08.2013

Kaldırımdaki Motorlu Araç Sahipleri Daha Mı Çok Vergi Veriyor?

 

Kalkınma ve büyüme, iktisatta farklı anlamlarda kullanılırdı bize öğretildiği yıllarda. Bir durum değişilikliğinin kalkınma veya büyüme olduğunu kayıtsızlık eğrilerinin hareketlerine göre betimlerdik. Yıllar geçtikçe kalkınmanın sonu gelmez bir süreç olduğunu, büyümenin ise doğal kaynaklarınız ve bunu sağlayacak birikimleriniz ile <bir zaman olup bir zaman olmayabileceğini> duyumsadım, naçizane.

Ülkemiz son yıllarda büyüdükçe büyüyor. Konıtlarımız, yollarımız, altyapı yatırımları, şehirlerimize katılan yeni toplu taşım araçları, metro, raylı sistemler, yeni yeni çalışma plazaları, iş merkezleri..Tamamı da kuşkusuz katma değer sağlıyor. Doğrudan üretim alanını temsil etmeseler de üretim alanlarına yarattıkları taleple büyümeye doğrudan katkı veriyorlar. İnsanımız yeni binalarla, kentsel dönüşümlerle, yeni yollarla ilgili inşaat süreçlerini bizatihi yaşıyor. Sonunun gelmesini bekliyor. Mutlaka iyiye ulaşacak bu süreçte çokca inşaat alanıyla muhatap kalmanın biraz yıpratıcılığını yaşıyor. Ama her biten yeni bir şeyi gördükçe olasılıkla mutlu oluyor. <Bitecekler> adına sabırla gününe şükrediyor.

Büyümek güzeldir. Katma değer büyüdükçe vergi matrahlarımız artar. Daha çok vergi alırız. En azından iyi niyetli matematik denge budur. Bugünkü yazımıza kayıtdışı, kara para gibi kavramlar ekleyerek moralimizi olumsuza evriltmeyeceğiz. Merak etmeyin.

Büyümek güzeldir ama yukarda özetlediğimiz büyüme unsurlarının arasına bir de günden güne artan motorlu araç sayısını eklediğimizde mutluluk endeksimiz biraz hasar alıyor. Anadolu’nun hangi köşesine gitseniz çocuklarımızın tabiriyle <yes yeni, gıcır gıcır otomobiller>, <koccaman yesyeni otobüsler, kamyonlar> görüyoruz. Yaşadığımız yerlerde bizden çoklarmış gibi bir algıya neden olan araçlar, artık sığmıyor  bir yerlere. Otopark, yol, iş merkezi yetmiyor onları konuşlandırmaya. Buraya kadar yine büyümenin olumlu göstergelerinden olan arçalar artık kaldırımlarda öylesine yayadan daha egemen ki insan kaldırımda yürürken bir araca çarpar da zarar veririm diye korkuyor.

Kaldırımlar yayalar için diye öğretmişlerdi. Bilgi evrilmiş durumda. Ders kitaplarında ve ilk öğretimde çocuklarımıza yanlış bilgi veriliyor. Kaldırımlar ve yollar araçlar içindir denmesi gerekiyor. Çünkü çocuk yanlış bilgiyle büyümemeli. Çocuklarımızı büyütmekle kalmamalı kalkındırmalıyız ayrıca. Kalkınma ise bilgidir, izandır, kültürdür.

Teslim olduk, Kaldırımlar araçlarındır artık. Bir şey var sadece naçizane merak ettiğimiz: KALDIRIMLARA PARK EDEN ARAÇLARIN SAHİPLERİ HERKESTEN DAHA ÇOK VERGİ Mİ ÖDÜYORLAR? Çünkü artık kaldırımlardaki  araçlara müdahale edilmediğine göre bunun bir HAK olarak teslim edildiği anlaşılıyor. Bu durumda da yaygın kanaat uyarınca bunun bedelini şüphesiz devletimize ödüyorlardır diye düşünüyor iyi niyetlilerimiz. Araştıralım, bakalım..